12 Mayıs 2009 Salı

ACİL ÇÖZÜM!!!

ACİL ÇÖZÜM!!-Basit çarpmalar 03.05.2009,

Merhaba;

Çocuklar ister evde, ister oyun parkında, isterse herhangi bir eğitim kurumunda düşebilir, çarpabilir, kavga edebilir ya da hastanabilir. Anlık yapılması gereken çözüm önerilerini paylaşalım. Çok basit işlemler hayat kurtarabilir.

Unutmadan; :) anılarınızı da paylaşabilirsiniz.

İlki benden:

2-4 yaş grubu çocuklarda henüz benlik gelişimi tam olmadığından kendilerini kötü hissettiklerinde, buna neden olduğunu düşündüğü arkadaşını kardeşini cezalandırma çabasına girer ve saldırganlaşır. Aslında saldırıya uğrayan kadar saldıran çocukta o sırada kötü durumdadır.

Daha çok 2-3 yaş çocuklarının bulunduğu grupta -çocuk hangi nedenle kendini kötü hissetti bilmiyorum çünkü sınıf öğretmeninin yanında ve kurumda değildim.- bir çocuk diğerinin başına elindeki tahta oyuncağı "çat!" diye vurmuş. Çocuğun alnı şişmiş ve morarmış.

Filmi durdurup "Ne yapabilirdik?" diye sormak gerek. Açık yara, kırık, çıkık, vb. olmayan basit vurma, çarpma olaylarında buzdolabına daha önceden su doldurup dondurduğunuz ameliyat eldiveni olarak bilinen ve günümüzde kolayca bulduğumuz eldiven parmaklarını bir kağıt peçeteye ya da beze sararak darbe alan kısma bir süre uygularsanız ne şişme, ne de morarma olmaz.. Buzdolabına da buza da ulaşma şansınız yoksa hemen bir bezi ya da kağıt mendili soğuk suyla ıslatın ve uygulayın.

Akşamüstü ana-babalar geldiğinde çocuğunun alnındaki kocaman şişliği gören baba hışımla sormuş.
-Söyleyin! Hangi çocuk yaptı bunu?
Müdür hangi çocuğun yaptığını söylerken, tam da o sırada diğer ana baba gelmiş.

Bahçe kapısından girdiğimde iki aile meydan kavgası yapıyordu. Sakinleştirmek çok zor oldu ve günlerimizi aldı. Basit bir işlemle ana babanın fark bile etmeyeceği durum büyük bir sorun oldu.

ACİL ÇÖZÜM!!-Elektrik çarpması 04.05.2009

Okul öncesi eğitim kurumlarında öğretmen çok önemlidir. Öğretmenin en önemli özelliklerinden ilki çocukları sevmesidir. Ancak sevmese! bile kendisine sorumluluğu verilmiş çocuğu korumakla yükümlüdür.

Çocuk %5 ücretsiz öğrenci kontenjanına alınmıştı. 4 yaşında bir erkek çocuğuydu. Sokakta kendine yetmeyi öğrenmişti ve komut almıyordu. Ücretsiz kontenjanında olması nedeniyle öğretmen normal koşullarda da çocuk yokmuş gibi davranıyordu.

Çocuklar serbest zaman etkinlikleri saatinde köşelerde oynuyorlardı. Öğretmen rahat edebileceği bir yer seçmiş, oturmuştu. Sınıfa girdiğimde önce kısa bir çığlık duydum. Nerden geldiğini araştırırken ikinci çığlık geldi. Aslında tam çığlık denmez, sanki birşeye şaşırmış gibi bir ses. Garipti ama ses gayet rahat bir şekilde oturan öğretmenden geliyordu. Gözlerini dikmiş bir yere bakıyordu. Aynı yere baktığımda olanları fark ettim.

Çocuk ahşap sandalyeyi çekmiş, üstüne çıkmıştı. Ayaklarında lastik ayakkabı vardı. Elindeki büyük boy metal çiviyi de priz deliklerinden birine sokmuştu. Çocuk biraz titriyor, biraz duruyordu. Elini çekemediği için ağlamaya başladı.

Diğer çocuklara "Sakın! Dokunmayın!" dedikten sonra koşup elektrik şalterini indirdim. Çocuk külçe gibi yığıldı. ;Nötr kısma çiviyi sokması, ahşap sandayeye çıkması ve ayağındaki lastik ayakkabılar mutlak olarak onu ölümden döndürmüştü. Ancak diğer çocuklar onu kurtarmaya çalışabilirdi. Öğretmen sevmese bile bir can olarak sorumluluğunu aldığı çocuğun önce ne yaptığını gözlememiş, daha sonra da herhangi birşey yapmamıştı.

Günümüzde çocuk dokunduğu an elektriği kesen prizler var ama her ev ya da kurumda bulmak mümkün değil. Prizlerin tehlikesini çocuklara anlatmak ve tehlikeli olabilecek olanlara basitce uygulanabilen ve çocukların çıkaramadıkları kapaklar takmak gereklidir. Basit bir önlemdir ama hayat kurtarır.

ACİL ÇÖZÜM!!-Burun kanaması 07.05.2009

Öğretmen canhıraş kapıdan girdi:
"Çocuğun burnu kanıyor!" Dedi. Garip garip yüzüne baktım, çünkü çok sıradan bir olaydı. Basit bir önlemle burun kanamasını durdurabilirdi. Öğretmen geri döndü.

İşe yeni başlamıştım ve bir öğretmenin burun kanamasını durdurmayı bilmeyeceğini düşünememiştim. Onca yıl sonra hala şaşırıyorum. Tek farkla karşımdaki, kişi kim olursa olsun konuyu bilip bilmediğini soruyorum.

Öğretmen çocuğun burun kanamasını durduramamıştı.Sırt üstü yatırdığında çocuğun burnundan kan gelmediği için rahatlamıştı ve çocuğu yalnız başına bırakıp gitmişti. Çocuk bu kez de kan yutuyordu. Aslında durumun peşine düşmemiş, işim olduğu için girdiğim dinlenme odasında çocuğu tek başına bulunca şaşırmıştım. Yaşananlar tam bir karmaşaydı.

Çocuğu yattığı yerden kaldırıp başını hafifçe öne eğmesini söyledim. Bir eliyle burnunu tıkamadan kağıt mendili burnunun alt kısmında tutmasını sağladım. Burnun ortasındaki kemiği elimle hissedip, hafifçe sıktım ve sıkılı tutmayı sürdürdüm. Kısa bir süre sonra çocuğun burnunun kanaması durdu.

Bazı çocukların burnu sık kanar. Çocuk okula kayıt olurken ana baba açısından bilgi vermek, öğretmen açısından bilgi almak önemlidir.
  • Hava çok soğuktu ve kaloriferler fazla yanıyordu, öyle ki el değmiyordu. Önündeki koruma sıcaklık yayılsın diye kısa bırakılmıştı. Çocuklardan en hareketlisi hızlıca kalorifere doğru gidince duramadı ve kalorifere iki eliyle yapıştı. Elleri yanınca hemen geri çekti ama ellerinin iç kısmı hemen kızardı.

    Yanmanın durdurulması ilk adım olduğundan hemen açık yara olmayan yanıklarda yanmayı durdurmak için soğuk uyulama yapılması gereklidir. Buzdolabında küçük buzlar bulundurulmalıdır. Ancak bizim okulumuzun buzdolabı yoktu. Bu durumda yanık yeri suya tutmak ya da suya batırılmış temiz bezi uygulamak gerekir. Acının sürmesi yanmanın sürmesi anlamı taşıdığından acı dininceye kadar soğuk uygulama sürmelidir. Biz de öyle yaptık zaten.

    Anlattıklarım sizi yanıltmasın, ne kadar özenli olursanız olun kazalar çoğu kez kaçınılmazdır. Yine de kaza ve tehilkeleri en aza indirmek için evde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu konuya da eğileceğimizi söylemek isterim.
  • Hiç yorum yok: